ÖZET
Amaç:
Posttravmatik kifotik deformiteya sahip hastalarda, kırık omurganın parçalanma miktarı ile kifotik deformitenin şiddeti, ağrı miktarları, fonksiyonel kapasiteleri ve klinik durumları arasındaki ilişkinin ortaya konması amaçlanmıştır.
Yöntem:
Bu çalışmada, cerrahi tedavileri için anterior vertebrektomi, anterior destek greftleme ve anterior enstrümantasyon yapılan postravmatik kifozlu, yaralanma anındaki grafileri ve bilgisayarlı tomografileri olan 44 hasta retrospektif olarak, değerlendirilmiştir. Tüm hastalarda, McCormack, Karaikovic ve Gaines’in tariflediği 'Yük Paylaşım Sınıflaması" (Parçalanma Skoru - PS) hesaplanmıştır. Bu çalışmaya operasyon endikasyonu konulmuş ve opere edilmiş 30° üzeri kifotik deformiteye sahip hastalar dahil edilmiştir. Ortama yaşları 40.4 ± 16.8 (21-66) olup, 26 (% 59.1)’sı erkek ve 18 (% 40.9)’i kadındır. Operasyon öncesi çekilen yan grafilerde lokal kifoz açıları Cobb metodu ile ölçülmüş ve daha sonra "Sagittal İndeks" (SI) olarak kırığın bulunduğu vertebral bölgeye göre düzeltilmiştir. Hastaların ağrı ve fonksiyonel kapasiteleri "Ağrı ve Fonksiyon Değerlendirme" (PFA) skalası kullanılarak 0-20 arası puanlanmıştır. Hastaların klinik durumları SRS-22 anketi kullanılarak ağrı, fonksiyon, mental durum, görünüm ve memnuniyet duraklarında 5’er soru sorularak 0-5 puan arasında skorlanmıştır. Hastaların PS skorları ile SI değerleri, PFA ve SRS-22 skorlarının arasında istatistiki açıdan bir korelasyon olup olmadığı araştırılmıştır.
Bulgular:
Preoperatif ortalama SI 49.7°± 14.7° (30°-80°) olduğu saptanmıştır. PS, tüm hastalar dahil edildiğinde 7.9 ± 1.1 olduğu, PS değerleri ile SI değerleri arasında istatistiki olarak anlamlı olacak şekilde pozitif bir korelasyon olduğu belirlenmiştir (r: 0.799, p < 0.01). Tüm hastalar dahil edildiğinde preoperatif PFA skorunun ortalama 16.3 ± 2.4 olduğu görülmüştür. Preoperatif SRS-22 skorlarının, ağrı, fonksiyon, mental durum, görünüm ve tedaviden tatmin durakları için sırasıyla 2.9 ± 1.1, 3.4 ± 0.9, 3.3 ± 0.9, 3.1 ± 0.9 ve 2.8 ± 1.0 ve PFA ile SRS-22 skorları arasında istatistiki olarak anlamlı olacak şekilde pozitif bir korelasyon olduğu görülmüştür. PS skorunun istatistiki olarak önemli olacak şekilde PFA skoruyla pozitif (r: 0.899, p < 0.01) ve total SRS-22 skorları ile negatif (r: -0.885, p < 0.01) bir korelasyon olduğu saptanmıştır.
Sonuç:
Bu çalışmanın verilerine göre, torakolomber bölge kırıklarında parçalanma skorunun, ihmal edilmiş kırıklarda ortaya çıkan posttravmatik kifotik deformitenin şiddetiyle, ağrı ve fonksiyonel kapasiteyle ve klinik dutumla ilişkili olduğu saptanmış, tedaviyi belirlerken kırığın değerlendirilmesinde oluşması muhtemel ağrılı ve hasta memnuniyetini ortadan kaldıran posttravmatik kifotik deformitenin önlenmesi açısından önemli bir rehber olduğu fikri elde edilmiştir.